Evli Yaşamınızda Tutkunun Rolü

Evli Yaşamınızda Tutkunun Rolü

Tutkuyu, samimiyeti, sevgiyi ve 'kıvılcımı' sürdürmek şüphesiz ki yapılması zor ve zor bir iştir. Pek çok insan, evli hayatınızda ilerledikçe tutkunun ölmesini beklerken, araştırmalar ve istatistikler bize farklı bir hikaye anlatıyor. Araştırmalar ve araştırmalar, evli çiftlerin aslında biraz daha yüksek miktar evli olmayan çiftlere göre cinsel aktivite.

Romantik tutku, sizi ve partnerinizi ayakta tutan güçtür. Başarılı olmanın anahtarıdır ve mutlu evli hayat. Tutku sadece iki kişi arasındaki cinsel ve yakın ilişkilerle sınırlı değildir. Aynı zamanda duygusal bağlantılar da içerir, fiziksel olmayan ve / veya sözlü olmayan sevgi ve sevgi gösterimi olabilir. Tutku aynı zamanda sizi zorlayan veya diğer kişiyi özlemenizi sağlayan güçlü bağlanma hislerini ifade eder.

Tutku nasıl önemlidir?

Tutku ve samimiyet yalnızca öpücükler, kucaklamalar ve kucaklamalar olabilir; çiftlerin fiziksel bağlarını sürdürmeleri hala önemlidir. Bu, konfor seviyelerini ve güvenlik duygusunu artırmaya yardımcı olur.

Küçük, anlamlı jestler ayrıca sevgi, destek ve ilginin kısa hatırlatıcısıdır.

Evli çiftler genellikle kendilerini iş ve çocuk gibi şeylerle meşgul bulurlar, yakınlık anları ve cinsel aktivite onlar için canlandırıcı olabilir.

Sarılmanın ve sarılmanın stresi azaltmanın büyük önlemleri olduğu kanıtlanmıştır. Sarılmak, oksitosin adı verilen bir aşk hormonu salgılar. Aynı zamanda sarılma hormonu olarak da adlandırılır ve insanlar kucaklaştığında, fiziksel veya sözlü olarak bağlandığında salınır.

Stres ne kadar azsa, genel olarak o kadar mutlu olursunuz. Bu, zihinsel sağlığınızı ve genel ilişki sağlığınızı iyileştirmeye yardımcı olacaktır. Fiziksel olarak yakın olmak aşk hormonlarını salgılarken, bilim adamları cinsel aktivitenin beynin zevk ve mutlulukla bağlantılı hormonları ve bölümlerini harekete geçirdiğini de söylediler.

Bir evlilikte tutkunun azalmasının olası nedenleri nelerdir?

  1. Doğum

Bir çift yeni doğmuş bebeğini eve getirdiğinde, cinsel aktivitelerinin önemli ölçüde azalması sürpriz değildir.

Kadın, çocuğunun doğumundan sonra zihinsel ve fiziksel olarak yorulur.

Tüm gebelik süreci boyunca emzirme, çocuğa bakma, uykusuz geceler ve kontrolsüz vücudunun değişmesini izlemek yorucu olabilir. Kadınlar ayrıca düşük cinsel dürtü, depresyon ve hamilelik sonrası anksiyete dönemi yaşarlar.

Erkekler de baba olmanın baskısı altındadır. Bir baba olmanın, kendi çocuklarını büyütmek ve bakacak bir aileye sahip olmanın farkına vardıklarında bunalabilirler. Ayrıca hamilelik sonrası dönemde eşlerinin beklenmedik ruh hali değişimlerini ve öfke nöbetleriyle başa çıkmaları beklenir.

  1. Başka şeylere çok fazla kapıldım

Aynı anda 50 şey aklınızdan geçiyor ve seks ya da yakınlık size en önemlileri olarak gelmeyebilir.

İlk zamanlarda aynı şekilde ve aynı tutku düzeyini hissetmek zordur.

Aynı anda olan çok fazla şey var ki, seksten odaklanmıyorsun.

İlk zamanlarda aynı şekilde ve aynı tutku düzeyini hissetmek zordur.

  1. Evlilik suçlu değil

Durumu yanlış anlıyoruz ve evliliğin bitiş çizgisi olduğuna inanma eğilimindeyiz. Yaşamdan ve tüm özgürlükten gelen tüm heyecanların bittiği noktadır. Ama sorumlu olanın kendi tutumlarımız, önceliklerimiz ve davranışlarımızdaki değişikliklerden değil, evlilik olduğundan gerçekten emin miyiz?

Uzun vadeli bir ilişki boyunca aynı kişi olarak kalmayız. İlişkimizin ilk aşamalarında kolayca memnun olma ve kolayca tatmin olma eğilimindeyiz.

Bunun nedeni, daha azını beklememiz ve ihtiyaçlarımızı düzenli olarak değerlendirmek zorunda olmamızdır.

Evlendiğimizde ihtiyaçlarımız değişir, sorumluluklarımız değişir ve eşimizden beklentilerimizin gerçekçi kalmasını sağlamamız gerekir.

Tutkuyu nasıl canlandıracağınıza dair ipuçları

Tutkunun evlilik hayatındaki önemini anladığınız anda, onu canlandırmanıza izin verecek hiçbir şans bırakmamalısınız. Düşük cinsel dürtüler, daha az tutku ve samimiyette azalma, birkaç basit adımla değiştirilemeyecek hiçbir şey değildir!

  1. Maceracı olun, hayatınıza kıvılcımı kendiniz ekleyin! Bir yolculuğa çıkın, daha önce hiçbirinizin yapmadığı zorlu bir şey yapın (belki paraşütle atlama!). İkiniz de yan yana dururken konfor bölgenizin dışında bir şeyler yapın. Bu size hayatınızdaki birbirinizin önemini hatırlatacak!
  2. Bir bebekten sonra daha az samimiyet ve tutkuya sahip olmak alışılmadık bir şey değildir. Ama bunun için en önemli zamanın bu olduğunu unutmamalısın.

Gününüzün 5-10 dakikasını ayırın ve anlamlı bir konuşma yapın.

Belki yeni ebeveynlik rolleriniz, bağınızın yeni temeli olabilir! İkiniz de bebeğiniz kadar birbirinizin zamanını hak ediyorsunuz.

  1. Evlenmeden önce yaptığınız bir şeyi yapın. İlk randevunuzu veya favori buluşma noktalarınızı ziyaret edin.
  2. Küçük eylemler önemlidir. Her zaman büyük olmak zorunda değilsin. Küçük ama anlamlı jestler en iyi sonuçları verebilir. Belki eşiniz için akşam yemeği pişirin ya da birlikte bir film izleyin, el ele tutuşun ve daha çok öpüşün!
  3. Duygusal bağlantı çok önemlidir.

Fiziksel olarak başarılı olmak için kendinizinki ile iletişim kurabilmeniz ve partnerinizin ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlayabilmeniz gerekir.

  1. Nasıl hissettiğin konusunda daha fazla ses çıkar.
  2. Değişen cinsel aktivite bir şeyleri tetikleyebilir!

Evliliğinizi geliştirirken ve tutkunuzu yeniden canlandırırken, kolayca gözden kaçırabileceğiniz bazı önemli şeyleri unutmayın.

  1. Partneriniz alanı hak ediyor. Yardım etmek için attığınız adımlar ne olursa olsun her ikisi de hayatınızdan, onların rızasını aldığınızdan emin olun.
  2. Partnerinizin ihtiyaç ve duygularına saygı gösterin ve onları onurlandırın.
  3. Yakınlığınızın kalitesi, niceliğinden / sıklığından daha önemlidir.
  4. Kendinizi diğer çiftlerle karşılaştırmayın. Herkesin hayatını yönetmenin ve olaylarla başa çıkmanın farklı bir yolu vardır.

Paylaş: