Nafaka ile Eş Desteği Arasında Fark Var mı?
Nafaka / 2025
Bu makalede
Boşanma davası sırasında çocuğun velayeti her zaman bir sorudur. Ayrıca, boşanma çok sinir bozucu olabilir ve tüm aileyi olumsuz etkiler. Ve konu boşanmaya gelince çocuklarınız varsa bu durum daha da sıkıntılı ve sancılı bir hal alır.
Çocuğunuzun velayetini almaya çalıştığınızda bu uzun bir süreçtir. Bazı durumlarda, “boşanmada çocuğun velayetini kim alır?” davasının boşanmaya karar vermesi yıllar bile almıştır.
Başlangıçta, yerde bir anlaşma yoksa, her iki ebeveyn de çocuklarının velayeti konusunda aynı hakka sahiptir. Ayrıca, her iki ebeveyn de yasal itiraz olmaksızın ziyaret haklarına sahiptir.
Dolayısıyla boşanma öncesi ve boşanma sürecinde her iki ebeveyn de velayet hakkına sahiptir.
Boşanmanın kaçınılmaz olduğu ve gerçekleşeceği kesin olan durumlarda, yasal rehberlik alınması, çocuk velayeti yasaları hakkında bilgi edinilmesi ve çocuk velayet haklarının belirlenmesi için aynı şekilde devam edilmesi tavsiye edilir.
Ancak boşanma devam ederken çocuğun velayetini alabilir misiniz?
Ebeveynler boşanma davası açtığında, çocuğun okula gitmesi veya 15 veya 16 yaşına yakın olması tamamen birlikte yaşamak istediği çocuğa bağlıdır. Burada velayet hakkına sahip olan ebeveyn, çocuğun velayetini ilk alacak kişi olacak ve çocuğun tıbbi, sosyal, duygusal, finansal, eğitimsel vb. ihtiyaçlarının sorumluluğunu üstlenmesi gerekecektir.
Ancak hakka sahip olmayan ebeveyn sadece erişim hakkına sahip olacaktır.
Boşanma devam ederken çocukların velayetinin kimde olduğunu anlayalım mı?
Çocuğun velayeti, ebeveynlerin herhangi birinin kazanma kapasitesine bağlı değildir, ancak bu, kesinlikle çocuğun güvenli ve güvenli bir geleceği anlamına gelir.
Kazanamayan annenin hakları sorumlu tutulamaz, ancak çocuğun nafakası kazanan babadan aranır.
Dolayısıyla, yukarıdaki iki nokta, çocuğun yaşına bağlı olarak velayet hakları için kimin dikkate alınması gerektiğine işaret etmektedir.
Karşılıklı boşanma durumunda da yukarıda belirtilen her iki husus da dikkate alınacaktır. Çocuk, ayırt edilebilirlik çağına ulaştıktan sonra velayet hakkının babaya verilmesi gerektiğini söylemek tamamen yanlıştır.
Ortak velayetçocuk hakkı, her iki ebeveyne de farklı yoğunlukta bir hak sağlar. Çocuğun fiziksel velayeti ebeveyne verilirken, ortak velayet durumunda diğer ebeveyn birincil bakıcı olarak kabul edilecektir.
Gözaltında olmayan bir ebeveyne erişimin yoğunluğu günlük, haftalık, aylık veya hatta iki haftada bir olabilir. Aynısı, gecelik erişim veya hatta günlük erişim olabilir. Bu kademeli olarak artabilir ve özel günleri, tatilleri veya hafta sonlarını içerebilir.
Aynısı herhangi bir plansız ücretsiz erişim olabilir; ancak bu, velayetsiz bir ebeveynin, tamamen çocuğun ve çocuğun velayetini alan ebeveynin rahatlığına bağlı olacak olan PTM, yıllık etkinlikler vb. gibi okul etkinliklerine katılma hakkını içerir.
Erişim hakkına sahip olan ve çocuğu birkaç gün (bir veya iki hafta) tutmak isteyen ebeveyn, karşılıklı anlayışa bağlı olarak mahkemeden bu yönde emir almak zorundadır.
Çocuğun velayeti hakkı, ebeveyni çocuk için belirli görevleri yerine getirmekten sorumlu tutacaktır. Bu görev, ebeveynler için velayet hakkı kadar önemlidir. Her iki taraf da, anlaşma üzerine, çocuğun eğitiminin farklı aşamalarında veya çocuk için gerekli olan aylık harcamalar için herhangi bir miktar veya ödemeyi kabul edebilir.
Şimdi bu miktar herhangi bir şey olabilir, ancak sosyal, tıbbi ve sosyal ihtiyaçlar da dahil olmak üzere bir yaşam sürmek için gerekli olan düzenli masrafları karşılaması gerekir.
Çocuğun ebeveynlerden herhangi birinin kendi adına bir mülkü varsa, aylık nafaka giderleri olarak ayarlanabilen toplu ödeme de yapılabilir.
Çocuk adına gelecekte daha büyük getiri potansiyeli olan yatırımlar varsa (sigorta ve eğitim politikaları) da dikkate alınabilir. Ayrıca, herhangi bir acil durum (tıbbi durumları kapsayan) çocuğun velayetini teslim ederken de sorumlu tutulacaktır.
Çocuğun masrafları için verilen paranın velayet sahibi tarafından kötüye kullanılacağının söylenmesi, uzlaşmanın önüne geçilmesi olarak değerlendirilmemelidir.
Mahkeme otorite olacak ve aynı zamanda nihai koruyucu olacaktır. Tüm yasalar/haklar, velayet koşulları vb. sadece mahkeme tarafından korunacaktır. Her karar 'çocuğun yüksek yararı' gözetilerek alınacaktır. Çocuğun refahı en önemli husus olarak alınacaktır.
Paylaş: